Son zamanlarda sağlık sektöründe online mecralar vasıtasıyla gündeme gelen, siyah ve yeşil çay arasında bir fark yok hatta kafeinin ilaç kullanılan hastalıklara bile iyi geldiği tarzda açıklamalara Prof. Dr. Okan Yıllar’dan “Medyatik olmak adına genel geçer sağlık açıklamaları sakıncalı sonuçlar doğurabilir” uyarısı geldi.
Sosyal medya hayatımıza girdiği günden bu yana birçok sektörden uzmanlar gerek bilgilendirme gerek merak edilenleri yanıtlamak için paylaşımlarda bulunuyor. Özellikle sağlık sektöründen yapılan paylaşımlar daha fazla kişiye hitap ediyor ve ulaşıyor. Fakat sağlık konusunun genel geçer kavramlarla ele alınmaması gerektiğini, özel durumları olan, ilaç kullanımı zorunlu olan rahatsızlıkları bulunan kişilerin bu açıklamalara dahil edilmemesini söyleyen Prof. Dr. Okan Yıllar konuyla ilgili uyarılarda bulundu. Geçtiğimiz günlerde yine aynı şekilde kafein içeren çay ve kahve ile ilgili birçok rahatsızlığa iyi gelindiğine dair yapılan yorumlara karşı Prof. Dr. Yıllar, “Medyatik olmak adına sağlıkla ilgili sakıncalı açıklamalardan kaçınılmalı. Kafein herkese her durumda iyi gelmeyebilir. Kişilerin özel sağlık durumları baz alınarak konuşulmalıdır” dedi.
“Çay ya da kahve insana çok da yarar sağlamaz, içseniz de olur içmeseniz de”
Öncelikli olarak yapılan açıklamalara değinen İstanbul Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Farmakoloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Yıllar, “Siyah ya da yeşil çay arasında aslında gerçekten de renk dışında çok da bir fark yok. Bu maddelerin kullanımı aslında insana çok yarar sağlamaz. Sadece alışkanlıktır. Çok önemli değildir. İçse de olur içmese de olur. Ama iddia edildiği gibi istediği kadar içilsin de diyemeyiz. Bu maddelere duyarlı ve vücudu hassas insanları göz ardı edemeyiz. Sağlık sektöründen olan arkadaşlarımızın konuşurken çok temkinli olması gerekiyor. Medyatik olmak için bazıları özellikle çok çaba sarf ediyor. Konular buluyor, sağ sola sataşıyor” dedi.
İnsanların ilaçlarını bırakmasına sebep olunabilir
Çay ya da kahvenin içeriğinde bulunan kafeinin herkese iyi gelmeyeceğini hatta bazı rahatsızlıkları tetikleyebileceğini de aktaran Prof. Dr. Okan Yıllar, “Gerçekte hem çay hem de kahve uyarıcı maddeler içeriyor. İçlerinde kafein var. Şimdi doktor olmasına rağmen çıkıp diyor ki ‘kolesterol ilaçlarına para veriliyor, pıhtılaşmayla ilgili hangi kan sulandıran ilaçlar böyle etki eder. Parayla alıyor millet’ diyor. Şimdi özellikle kimileri bunları duyduğu an ilaçları bırakıp çaya kahveye başlar. Bunlar toplum için çok sakıncalı. Mesela ben baypas geçirmiş birisiyim. Konuşmalar hep genel geçer şekilde hiçbir hastalığı olanı ayırmıyor. ‘Kahve ritim bozukluğu’ yapmaz diyor, ben 2 tane kahve içince mesela ritim bozukluğum oluyor. Demek ki konuşurken kişileri ayırmak lazım. Birisi 10 bardak çay içer hiçbir şey olmaz ama başka birisi 1 tane bile içse kalp çarpıntısı olur. Bu durumları genelleme yapıp konuşmamalıyız. Mesela epileptik hastalara biz hiç önermeyiz çayı, kahveyi ya kafeinli herhangi bir şeyi. Ayrıca hamileler ya da emziren kadınlar için de geçerli bir uyarı söz konusu. Çayın kahvenin ihtiva ettiği aktif maddeler süte de geçer hamile kadından çocuğa da geçer” şeklinde konuştu.
Kafeinin vücuttan çıkmasının bile zor olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Yıllar, “Kafeini vücudumuza aldığımız zaman vücutta yarılanma ömrü aşağı yukarı 5 saattir. Aldığınız miktarın yarıya düşmesi için 5 saat zaman geçmesi lazım. Sonrasında kalanın da yarıya düşmesi için yine 5 saat geçmesi lazım. O sırada da eğer kişi kafein almaya devam ederse vücuttan çıkması çok daha uzuyor” dedi.
Son olarak ise kişilerin muhakkak doktorlarına danışmadan hareket etmemesi gerektiğine dair uyarılarda bulunan Yıllar, “Eğer sağlıkla ilgili bir açıklama yapılıyorsa hastaları, özel durumları olan kişileri ayırmalıyız. Kan pıhtılaşmasını engelleyecek ya da kolesterol ilaçları kullanan insanlar eğer bilinçsizse ‘madem çay ve kahve benim sorunumu çözüyor ve koskoca doktor böyle diyorsa o zaman bu ilaçları azaltabilirim ya da hep bırakabilirim’ diye düşünebilir. Zaten hasta bahane arıyordur ilaçları bırakmak için. Medyatik olmak adına rastgele konuşmak çok sakıncalıdır. İlaç kullanan, hastalığı olan kişiler kendi hekimine danışmadan tedavilerinde hiçbir değişiklik yapmasınlar. Mutlaka doktorlarına başvursunlar” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: SAĞLIK Haberleri
Haberbuysa.com